Kalp Hastalıkları Önlenebilir mi?


Koroner kalp hastalığı toplumda sık görülür ancak önlenebilir bir hastalıktır. Kalp sağlığınızı koruyabilmek için yapabileceğiniz bazı şeyler vardır. Koroner kalp hastalığı tanısı almış ya da infarktüs geçirmiş olsanız bile yaşam tarzınızı değiştirerek hastalığın ilerlemesini durdurabilir ve kalbinizin sağlığını koruyabilirsiniz. Kalp hastalıkları için bazı risk etmenleri tanımlanmıştır. Şimdi bu risk etmenlerini gözden geçirip düzeltmek için neler yapılabileceğine bakalım:

KAN BASINCI

Kan basıncı atar damarlarınızdaki kanın basıncıdır. Vücudunuzda kanın dolaşabilmesi için belli bir basınca gereksinim vardır. Kalp kasılıp gevşeyerek kanı damarlara pompalar. Kalp kasıldığında kan basıncı en yüksek noktaya ulaşır buna sistolik basınç denir. Kalp gevşediğinde ise en düşük basınç ölçülür buna da diyastolik basınç denir. Normal kan basıncı sağlıklı bireylerde 140/85 mmHg’nın altında olmalıdır. Eğer kişiler kalp krizi, inme geçirmişse, koroner kalp hastalığı ya da diyabeti varsa kan basıncı 130/80 mmHg’nın altında olmalıdır.

Hipertansiyon (yüksek kan basıncı) nedir?

Hipertansiyon kan basıncının sürekli olarak önerilenden daha yüksek olmasıdır. Hipertansiyonun varlığı kalp krizi ya da inme riskini artırır. Zamanla kalbin büyümesine ve kalp yetmezliğine yol açar.

Hipertansiyon ender olarak belirti verir o yüzden sık sık kan basıncını ölçtürmekte yarar vardır.

Hipertansiyonun nedeni nedir?

On kişiden birinde hipertansiyona neden olacak herhangi bir neden saptanamaz.  Ancak aşağıdaki etkenler hipertansiyonun gelişimine katkıda bulunabilir:

  • Yeterli fizik aktivite yapmamak
  • Fazla kilolu olmak
  • Diyetle fazla tuz almak
  • Fazla alkol kullanmak
  • Yeteri kadar taze sebze meyve tüketmemek

Genetik özellikler de hipertansiyonda belirleyicidir. Bir başka söyleyişle anne ya da babanızdan birinde hipertansiyon varsa sizde de gelişme riski yüksektir.

Hipertansiyonunuz varsa ne yapabilirsiniz?

Yüksek tansiyonunuz varsa mutlaka kontrol altına alınmalıdır. Tansiyonunuzu düşürmek için  

  • Daha fazla fizik aktivite yapın
  • Vücut ağırlığınızı kontrol edin
  • Tuz alımını azaltın
  • Alkolü azaltın 
  • Daha fazla meyve ve sebze tüketin 

Eğer yüksek tansiyonunuz varsa doktorunuz kan basıncını azaltıcı ilaçlar önerebilir.

KOLESTEROL

Kolesterol kanda bulunan bir maddedir. Çoğunluğu yine vücut tarafından üretilir. Kolesterol vücuttaki hücrelerin çalışması için gereklidir ancak fazlası kalp sorunlarına yol açabilir.

DDL kolesterol ve YDL kolesterol

Kolesterol vücutta bazı proteinler tarafından taşınır. Kolesterol ve proteinlerden oluşan bu bileşenlere lipoproteinler denir. Temel olarak iki kolesterol vardır:

       DDL (düşük-dansiteli lipoprotein) zararlı /kötü kolesterol. 

       YDL (yüksek-dansiteli lipoprotein) koruyucu/iyi kolesterol.

Kanda yüksek oranda kolesterol olması kalp damar hastalıklarının riskini artırır. Risk, kişide yüksek DDL ve düşük YDL varlığı durumunda özellikle daha yüksektir. 

Trigliserit

Trigliseritler de kanda bulunan bir yağ türüdür. Süt ürünleri, et ve yağlarda bulunur.  Vücuttaki yağ deposu ve karaciğerde de üretilir.

Fazla kilolu olan, fazla yağlı ve şekerli besinler alan ya da fazla alkol alan kişilerde trigliserit düzeyleri yüksektir.

Yüksek trigliserit düzeyi olan kişiler normal düzeydekilere göre daha fazla kardiyovasküler hastalık gelişme riskine sahiptir.

Yüksek kolesterolün nedeni nedir?

Yüksek kolesterolün bir nedeni diyetle fazla miktarda doymuş yağ alınmasıdır. Yumurta, karaciğer ve böbrek gibi besinlerdeki kolesterol kandaki kolesterolü çok belirgin şekilde artırmaz. Diyetle alınan tereyağı ve hayvansal yağlar gibi doymuş yağlar kan kolesterolünü artırmada daha belirleyicidir.

Ancak bazı insanlar sağlıklı diyetle beslenseler bile kolesterolleri yüksektir. Bu kişiler ailesel hiperlipidemiye sahip olabilirler.

Kolesterol düzeyi nasıl düşürülebilir?

Kolesterolü düşürmek için diyetteki doymuş yağları (et ve tereyağı) ve trans yağları (margarin) azaltın yerine tekli doymamış (zeytin yağı) ya da çoklu doymamış yağları (mısır, ay çiçeği yağı) tüketin. Toplam alına yağ alımı da azaltılmalıdır.

Düzenli olarak balık tüketin. Balık yağında trigliserit düzeyini düşüren, kanın pıhtılaşmasını önleyen ve kalp ritmini düzenleyen çoklu doymamış yağ asitlerinden  omega-3 yağ asitleri vardır.

Bol posalı yiyecek yiyin.  Posadan zengin olan kuru fasulye, nohut, mercimek ve sebzeler kolesterol düzeyini düşürmeye yardımcıdır.

Düzenli fizik aktivite yapılması YDL (koruyucu/iyi) kolesterol düzeyini artırır.

İlaç kullanmak gerekir mi?

Doktorunuz total kolesterol, YDL ve DDL kolesterol düzeyleri ve hesaplanan koroner kalp hastalığı olma riskinize göre kolesterol düşürücü ilaç kullanma gereksiniminize karar verir.

ŞİŞMANLIK

Fazla kilolu olmak neden kötüdür?

Vücutta fazladan yağ taşımak sağlığınızı etkiler. Vücuttaki fazla yağ dokusundan salınan hormonlar bazı metabolik olayları değiştirerek yaşamı tehdit eden diyabet ya da koroner kalp hastalığı gibi hastalıklara yol açar.

Ağırlığı azaltmak

Uzun süredir fazla kilolu iseniz kilo vermeyi bir kaç kez denemiş olmalısınız. Bazı denemeleriniz işe yaramış ta olabilir ancak sürdürmek zor olmuş olabilir. Etkin bir kilo verme planı düzenli fizik aktivite ve sağlıklı yemeyi içermelidir. Kısa sürede kilo ermeyi hedefleyen yoğun diyetlerden kaçınılmalıdır. 

SİGARA

Sigara kardiyovasküler hastalıkların temel risk faktörlerindendir. Sigara içenler içmeyenlere göre 2 kat daha fazla koroner kalp hastalığı riskine sahiptir. Eğer sigara içicisi iseniz sigarayı bırakmak kalp krizini önlemek ve daha uzun yaşamak için atmanız gereken tek ve en önemli adımdır. Sigara birçok kanserin ve akciğer hastalıklarının da nedenidir.

Sigara kalbinizi nasıl etkiler?

Sigara damarların iç tabakasını etkileyerek arterlerde aterom plağı oluşumuna yol açar. Sigara dumanındaki karbon monoksit kanda taşınan oksijen miktarını azaltır. Sigaradaki nikotin kalbin hızlı atmasına, kan basıncının yükselmesine neden olur. Kanın pıhtılaşmasını kolaylaştırır. Bütün bunlar koroner kalp hastalığı gelişme riskini, kalp krizi ya da inme olma riskini artırır.

Pasif içicilik nedir?

Pasif içicilik, sigara içmeyenlerin başkalarının içtiği sigara dumanını solumasıdır. Araştırmalar sigara kullanan kişilerle birlikte yaşayanların yaşamayanlara göre artmış kalp hastalığı riskine sahip olduğunu göstermektedir.

Sigarayı bırakmak için ne yapabilirsiniz?

Sigarayı bırakmanın sağlık açısından çok büyük yararı vardır ve bırakmak için hiçbir zaman geç değildir. Sigara içenlerin çoğu bırakmak ister. Bırakmak bazıları için zor olabilir ancak birçok kişi bunu başarmıştır. Bırakmak konusunda kararlı olmak çok önemlidir ancak başarı şansınızı artırmak için ek olarak yapabileceğiniz şeyler de vardır.

  • Doktorunuza sigarayı bırakmak için neler yapabileceğinizi sorabilirsiniz
  • Sigara bırakma kliniklerine başvurabilirsiniz
  • Nikotin yerine koyma bantları kullanabilirsiniz
  • Doktorun önereceği ilaçlar kullanabilirsiniz

Sigarayı bırakmak için pratik öneriler

  • Bir tarih belirleyin ve buna uyun! Bütün sigara, tütün, çakmak ve kül tablalarınızı atın
  • Bir eylem planı yapın. Sigarayı bırakmanıza yardımcı olacak nikotin bandı gibi araçlar neler olabilir düşünün ve elinizin altında hazır bulundurun
  • ·         Kendinizi meşgul edin. Sigarayı düşünmenizi önleyecek aktiviteler bulun, rutininizi değiştirin, sigara aldığınız dükkanlara uğramayın.
  • Destek alın. Aile ve arkadaşlarınıza sigarayı bıraktığınızı söyleyin. Onların desteği yardımcı olabilir.
  • Kendinizi ödüllendirin. Yapabilirseniz sigara almak için kullandığınızı parayı kendinize sevdiğiniz başka şeyler almak için kullanın.

DİYABET

Diyabet kardiyovasküler hastalıklara ve bazı diğer sağlık sorunlarına neden olur.

Diyabet nedir?

Diyabet kandaki şekerin çok yükseldiği bir durumdur. Normal olarak besinleri sindirdiğimizde vücudumuz glukoz (şeker) üretir. Hücreler glukozu enerji üretmek için kullanır. İnsülin adı verilen bir hormon kandaki glukozun hücrelere girmesini sağlar böylece kandaki glukoz düzeyi düşer.  Vücut yeterince insülin üretemediğinde ya da üretilen insülin gerektiği gibi çalışamadığında diyabet gelişir. Bu durumda kanda anormal şekilde glukoz yükselir.

Diyabetin tipleri nelerdir?

Tip 1 diyabet vücudun hiç insülin yapamadığı durumdur. Genellikle çocuklukta ya da gençlikte ortaya çıkar.

Tip 2 diyabet daha sık görülen ve yeterince insülin üretilemediği ya da üretilenin uygun işlev göremediği durumda ortaya çıkar. Yaşlandıkça, 40’lı yaşlardan sonra görülür.  Fazla kilolu olmak ve fizik aktivite eksikliği ile çok yakından ilişkilidir. Aile öyküsü varsa ortaya çıkma riski daha fazladır.

Diyabetin kalp hastalıkları ile ilişkisi nasıldır?

Diyabet varlığı kardiyovasküler hastalık riskini artırır. Yüksek glukoz damar duvarlarını etkileyerek aterom plağı oluşumunu kolaylaştırır. Kişinin diyabeti varsa yüksek kolesterol ve hipertansiyon olma riski de yüksektir. Diyabet aynı zamanda sigara ve şişmanlık gibi risk faktörlerinin etkisini de artırmaktadır.

Ne yapabilirsiniz?

Diyabetiniz yoksa kilonuzu kontrol altında tutup düzenli fizik aktivite yaparak diyabet olma riskinizi azaltabilirsiniz.

Diyabetiniz varsa kan şekerinizi, kolesterol ve kan basıncınızı kontrol altında tutmanız çok önemlidir. Diyabette kalp damar hastalıklarının gelişimini önlemek için ayrıca;

  • Düzenli egzersiz yapın
  • Sağlıklı ve dengeli beslenin
  • Vücut ağırlığınızı kontrol altında tutun
  • Sigarayı bırakın

Diyabet tanısı almışsanız doktorunuz size kan şekerini düşürücü ilaçlar ve kolesterol düşürücü ilaçlar önerebilir.

AİLE ÖYKÜSÜ

Aile öyküsü ne anlama gelir?

Eğer babanız ya da erkek kardeşiniz 55 yaşından önce; anneniz ya da kız kardeşiniz 65 yaşından önce infarktüs geçirmiş, koroner kalp hastalığı tanısı almış ya da aniden ölmüşse ailenizde kalp damar hastalığı öyküsü var demektir.

Aile öyküsü beni nasıl etkiler?

Ailenizde kalp damar hastalığı öyküsü varsa sizin de hasta olma riskiniz yüksektir. Şişmanlık gibi bazı risk faktörleri kuşaklar arası geçen yaşam ve beslenme alışkanlıklarına bağlıdır. Ancak yüksek kolesterol ve hipertansiyon genlerle de geçip kalp damar hastalıklarına neden olur.

Aile öyküsü varsa ne yapılabilir?

Aile öyküsü varlığı değiştirilemeyen bir risk etmenidir. Ancak, aile öyküsü varsa kişi değiştirilebilen sigara, yüksek tansiyon, yüksek kolesterol, fizik aktivite eksikliği, şişmanlık ve diyabet gibi risk etmenlerinin düzeltilmesinden büyük yarar görür.

Prof.Dr. Belgin Ünal

Halk Sağlığı AD.